20 Mart 2010 Cumartesi

SON SU KAPLUMBAĞASI





Bir hafta içinde evimizin birer parçası haline gelen üç su kaplumbağamızdan ikisi öldü. Kendi halinde,sessiz,zahmetsiz bu hayvanlarla eve geldiklerinden bir ay kadar sonra tanıştım. Tüm samimiyetimle söyleyebilirim ki insanın içinde bir sevgi dürtüsü var, bu varlığı su kaplumbağalarımızla hiç sebepsiz kurduğum sevgi bağıyla bir kez daha anladım. İnsan bu hayvanlara karşı şefkat besliyor, Allah'ın yarattığı bu canlılar dünyanın bir yerinde, bir evde sessiz bir hayat sürüyorlar,biz bunun şahidi oluyoruz,onlara destek olmaya çalışıyoruz karşılığı ise evimize yaptıkları misafirlik. Bu dünyada çok sevimli canlılar var, ben yıllar önce evimizin  konuğu olmuş muhabbet kuşumuz Fıstık'tan sonra bir kez de su kaplumbağalarımız Kübra,Mehtap ve Murat'la buna şahit oldum. Kübra ve Mehtap, hareketli tosbaalar artık yoklar. Murat da tek başına artık.
Şimdi bu hayvanlarla ilgili hiç bir şey bilmediğimi de görüyorum. Ölümlerin sırrına erememek bir yana yaşayan için en uygun yaşam koşullarını nasıl sağlarız bunu da bilmiyorum.Suyun sıcaklığı,yem özellikleri,kış uykuları vb hiç bir konuda bilgim yok. Neyi yanlış neyi doğru yaptığımızı da bilmiyorum. Bu konuda petshop sahiplerine güvenemiyorum ama beri yandan da elime minik bir su kaplumbağası alıp veterinere de gidemiyoum...

Hiç yorum yok: