27 Mart 2010 Cumartesi

BURSA YİNE YEŞİL

Bu akşam oynanan maçta İstanbul B.B.'ye 2-1 mağlup oldu Bursaspor. Oyuna yansıyan açık bir stresleri var. İlk dakikadan itibaren oldukça gergin göründüler. Pek çok kez rakip oyuncularla karşı karşıya geldiler. Öncelikle bu konuda bir şeyler yapılması gerekiyor. Bunca yıl Bursa taraftarı inanılmaz güvendi ve inandı takımına. Zaman zaman meydana gelen taşkınlıklarının sebebi de buydu bana kalırsa.Herkes Bursaspor'dan beklentilerini oldukça düşük tutarken,onlar daha fazlasını beklediler takımlarından. Çünkü Bursa'daki taraftar o şehirli olmanın ötesinde sanki başka şehirde yaşıyor olsalardı da Bursasapor'u tutacaklarmışçasına seviyor ve sahipleniyor takımını. Bu özel bağ yıllar yılı süre gelen bir bağ ve bu,taraftarlarda istenirse Türkiye'nin bu 5. büyük şehrinin de başarılı olabileceği hissi uyandırıyor olabilir. Bu beklentinin altında kalınan yıllar,taraftar sanki takım önündeki bir engel gibi gözüktü. Şimdiyse (yine de biraz tedirgin etse de) kulübün en büyük silahı. Onları Sivasspor'dan daha fazla şampiyonluğuna ihtimal verilen Anadolu kulubü yapan şey de bu olsa gerek. Ancak taraftarın bu desteği,beklentisi,inancı Volkan,Ozan İpek,Sercan gibi genç isimlerin İbrahim,Turgay gibi yaşça daha olgun olsalar da şampiyonluk deneyimi olmayan oyucuların üstüne kara bulut gibi çökmemeli. Şu an ki tablo  onlarca yılın beklentisi,bu kadronun üzerine yıkılmış gibi. Eğer şampiyon olunamazsa, bunca şampiyonluktan uzak yılda olduğu gibi,bu senenin suçlusunun da bu oyuncular olmadığı hissettirilmeli. Beşiktaş,Fenerbahçe,Galatsaray gibi kulüpler belli aralılarla şampiyonluklar yaşadıkları için, üzerlerine binen stres o kadar az oluyor. Adeta deprem beklenen fay hattı gibi. Bilimadamlarının söylediklerine göre ,bir yeraltı kırığında çok uzun zaman deprem olmaz,yeni kırılmalar yaşanmazsa enerji birikimi çok fazla oluyormuş. Bu örnekten yola çıkarsak Bursa futbolunun biriktirdiği enerji bir hayli fazla. Ancak beklentileri karşılamaya en fazla bu kadro yaklaştı,ödüllendirilmeyi şimdiden hakeden bu ekip, umarım taraftarlar ve yönetim tarafından rahatlatılır. Şu an bunca yılın beklentisi, artı ,içinde bulundukları yarışın stersini yaşıyorlar. Görüntü o.
Oyuna gelince alışılagelmiş diziliş ve tarzda başladı her iki takımda maça. Ancak İstanbul Belediye'nin kaotik oyun anlayışı Bursa'nın da oyun becerisini kırdı. Zaten çok fazla yumuşak,akıl dolu paslar atabilecek oyuncuları yokken soldan ve sağdan Ozan'la Veli'yi daha aktif kullanmayı da becermediler. İstanbul Belediye oldukça ağır defans adamlarına sahip ve Bursa bu ligin en hızlı hücum oyuncularını elinde tutyor. Bu tablo usta işi bir sabır oyunuyla  galibiyeti Bursa'ya getirebilirdi. Çünkü Ertuğrul Sağlam Kayseri,Beşiktaş ,Bursa hattında istikrarla sabit tempoda oynanan,defansif güvenliği bırakmayan ve rakibin hatasını öncelikli olarak beklemek üzerine kurulu bir oyun tutturmuştu. Ancak İstanbul Belediye'nin ilk golü bulması hesapları altüst etti. Erken yenen gol Bursa 'da moralleri de bozdu. Zaten maç sonu Volkan'nın söyledikleri de bu yöndeydi.
İkinci yarı oyunu rakip alana yıkma,kanatları devreye sokma ve en son ihtimal olarak da doldur boşalt yapma düşüncesi oyuna İglesias'ı aldırdı E.Sağlam'a... Ama oyunun şeklinde ve temposunda son 10 dakikaya kadar hiç bir değişiklik olmadı ve maç İBB'nin üstünlüğü ile bitti...
Bu arada stresten bahsetmişken Sercan'ın bu kadar ofsayta düşmesinin başka açıklaması olabilir mi?Stres anında ilk önce kontrol kaybedilir...

Hiç yorum yok: