Hayat yemek,içmek,sıçmak ve seksten mi ibarettir.
Bu kafalar omuzların üstünde ve daha önemlisi ruh/vicdan/duygular adına ne derseniz içimizde neden bulunyor?
Bizler ''bön bön'' futbol izleyen salaklar mıyız?
Hayatta attığımız her adımın insanlık değerleriyle ucundan kıyısından bir bağı yok mu?
Dini inanç, prensip vesaire adına ne diyorsak, bizi biz yapan düşünce ve duygu dünyamızda, hayatımızı anlamlandıran, niteleyen/tanımlayan bir yapı meydana getirmiyor muyuz her yaşadığımız günde, her yaptığımız şeyde?
Peki sorumluluklar,mecburiyetler yanında kişisel zevklerimiz de bizlerin bir parçası değil mi?
Futbolu hayatının odağı yapana acıyarak baktığım gibi, bir hobiyi,bir ilgi ve/veya deşarj alanını ''entellektüel '' görünmek uğruna aşağılayana da acıyarak bakarım.
Kimi kitap okur/yazarken, kimi müzik dinler/yaparken,kimi fotoğraf çekerken,resim yaparken, kimi başka başka spor dalları ile ilgilenir/ yaparken , sen de futbolla küçüklükten süregelen bir bağ kurmuş ve futbolla ilgilenmiş/oynamışsın...
Ama beynin etten, ruhun teferruattan ibaret olmadığını gösterircesine ''futbol'' adlı ilgi alanına da insani değerlerin dahil olduğunu idrak ederek konuşmak,izlemek,yapmak gerekir. İnsani değerler hayatın hangi alanında gözardı edilebilir ki, bir ''futbolsever'' sevdiği futbolda bu değerleri kapsam dışı bıraksın.
Yaptığımız,ilgilendiğimiz şeylerde etik,ahlak ve insani diğer değerleri somutlaştırıp,kendimizle bütünleştirebildiğimiz oranda o şeyleri sevmiyor muyuz?
Futbol 1buçuk saatimizi alan ve ''insanın kendisinden'' daha önemli olmayan bir şeydir... Ama o bir buçuk saat insanlığımızı unutturacak kadar önemsiz de değildir...
Ben de futbolu seven birisiyim. Ve tuttuğum,desteklediği,sevdiğim kulübün adı : BEŞİKTAŞ JİMNASTİK KULÜBÜ...
Ben bu kulüpte insani değerlerin somutlaşan örneklerini görmekten büyük haz duyuyorum... Ve en basit bir şeyde bile ortaya çıkabilen, 7sindeki çocuktan 77sindeki amcaya kadar herkesçe örnek alınması icabeden nice örnek söz,hareket ve olaya sahne olan bu kulübün ''DÜNYADA YAŞANAN HERŞEYDE BİR TADIN,BİR RENGİN,BİR DURUŞUN,BİR ANLAMIN,BİR KEYFİN,BİR DEĞERİN'' olması gerektiğine dair verdiği mesajı seviyorum...
BANA BU DÜNYADA BOŞUNA YAŞAMADIĞIMIZI HİSSETİRİYOR...
BANA ''İNANMAMIZ'' GEREKTİĞİNİ HİSSETTİRİYOR...
********************************************************************************
http://www.hurriyet.com.tr/spor/futbol/18257955.asp
HÜRRİYET- DÜNYADA BİR İLK
Şike soruşturmasında tutuklanan Adalı, Havutçu ve Ateş’in suçsuz olduğuna inanan Demirören, dün Aydınlar ile görüşüp, “Aklanana kadar Türkiye Kupası’nı iade etme kararı aldık” dedi.
BEŞİKTAŞ Yönetim Kurulu, dün aldığı olağanüstü bir kararla Türk futboluna damga vurdu. Siyah beyazlılar, “kazandıkları Türkiye Kupası’nı soruşturma sona erip, aklanana kadar Futbol Federasyonu’na iade etme” kararı aldı.
İsterseniz gelin bu müthiş gelişmenin perde arkasını aralayalım. Yeni sezon hazırlıkları için yurt dışında bulunan Beşiktaş’ı takip eden Hürriyet muhabiri İsmail Er, Serdal Adalı ve Tayfur Havutçu’nun ifade için İstanbul’a çağrılmalarından hemen sonra, “Beşiktaş kupayı iade edecek” istihbaratını gönderdi.
Ama bir sorun vardı; Beşiktaş bu kararı açıklarsa bir anlamda suçlamayı kabul etmiş olmaz mıydı?Bu soru, İsmail Er’in geçtiği haberin sayfalara girişinin önünde engeldi.
Özel uçağı bekletti
Hürriyet bu haberi kullanmadı. Serdal Adalı, Tayfur Havutçu ve kulübün güvenlik müdürü Ahmet Ateş de aynı gün İstanbul Emniyeti’ne geldi.
Başkan Yıldırım Demirören üç ismin aynı gün serbest bırakılacağından o kadar emindi ki, özel uçağını havalimanında bekletiyordu. Adalı, Havutçu ve Ateş, ifade verme işlemi tamamlanır tamamlanmaz yeniden takımın Avusturya’daki kampına döneceklerdi. Ama beklenen olmadı. Üç isim de tutuklanınca siyah beyazlı yönetim şaşkına döndü. Dün öğle saatlerine kadar toplantı üstüne toplantı yaptılar.
En nihayetinde başkan Yıldırım Demirören, BJK Nevzat Demir Tesisleri’nde yapılan son toplantıda düşüncesini açıkladı:
- Aklanıncaya kadar kupayı federasyona iade edelim.
Bu fikir, anında diğer yöneticilerden tam destek gördü:
- Çok doğru söylüyorsunuz. Biz şu an tutuklu olan arkadaşlarımızın masum olduğuna yürekten inanıyoruz. Arkadaşlarımız nasıl olsa aklanacak ve o kupayı bize geri verecekler.
Başkan Yıldırım Demirören, düşüncelerinde ne kadar haklı olduğunu ortaya koyan bu sözlerin ardından kararını verdi:
Kupayı iade edecekti.
Vakit kaybetmeden harekete geçti ve kulüp ikinci başkanı Metin Keçeli ile genel sekreter Fahrettin Curoğlu’nu yanına alıp, Futbol Federasyonu’un İstinye’deki binasına gidip, başkan Mehmet Ali Aydınlar ile bir araya geldi.
Mahmet Ali Aydınlar şoke oldu
Lafı döndürüp dolaştırmadan direkt söyleyeceğini söyledi:
- Sayın başkan, Beşiktaş Kulübü olarak biz, soruşturma bitip aklanana kadar Türkiye Kupası’nı iade etme kararı aldık.
Aydınlar, şaşırdı. Bu tepkisinde de haklıydı, çünkü Beşiktaş Kulübü, dünyada benzeri olmayan bir karar alarak, kazandığı kupayı geri iade ediyordu.
“Hayırlısı olsun” dedi ve bu talebi değerlendireceklerini bildirdi.
Demirören, Futbol Federasyonu binasından ayrılırken, konu ile ilgili olarak şu açıklamayı yaptı:
“Biz Sayın Mehmet Ali Aydınlar’a Beşiktaş Kulübü’nün kupasını iade etmek istediğimizi söyledik. Çünkü arkadaşlarımıza güvenim sonsuz. Bu süreç tamamlanıp arkadaşlarımız aklandığında kupamızı geri alırız. Federasyon bu talebimize olumlu yanıt verdi.”
Sembolik ama anlamlı
BEŞİKTAŞ Yönetim Kurulu’nun ‘şike soruşturmasında aklanana kadar’ Türkiye Kupası’nı iade etme kararı, esasında sembolik bir anlam taşıyor. Çünkü;
1- Bu talebin kabul edilip edilmeyeceğine karar verme yetkisine sahip tek kuruluş TFF’dir. Yani, tek başına Beşiktaş’ın “İade ettim” demesi yeterli olmuyor.
2- Kupanın iade edilmesi, Beşiktaş’ın Türkiye Kupası Şampiyonluğu ile sahip olduğu hakları kaybetmesine de yol açmıyor. Siyah beyazlı takım, yine UEFA Avrupa Ligi’nde ülkemizi temsil etmeyi sürdürecek.
FANATİK- ''YEĞENİM BÖYLE BİR ŞEY YAPMAZ''
15 TEMMUZ 2011
http://fanatik.ekolay.net/Yegenim-boyle-bir-sey-yapmaz_3_Detail_33_231267.htm
Haber1903 adlı internet sitesine konuşan Seba, “Hakikaten spor içinde yapılan bu tür olaylar sporu sevenler için üzüntü kaynağıdır. Bunun hiç olmamasını temenni ederdik. Fakat gerilere baktığımızda ufak tefek olaylar vardı. Ancak şu an yaşananlar daha derin ve üzücü. Spora yakışmayan bir takım şeyler. İnşallah bu safhalar atlatılır. Tekrar taraftarlara temiz bir futbol oynama keyfi tattırırlar. Gerçekten çok üzülüyorum.” dedi. Tayfur Havutçu’nun da asla böyle bir şey yapmayacağına inanan Seba şunları söyledi: Benim yeğenimin de adı geçiyor. Ama ben onun hiçbir zaman ve katiyen böyle bir olaya karışacağına inanmıyorum. Yapanın da, yaptıranların da elinde kalır diyorum.
FOTOMAÇ - ''KABULLENİŞ DEĞİL DURUŞ''
http://www.fotomac.com.tr/Besiktas/2011/07/16/kabullenis-degil-durus
Kabulleniş değil, duruş!
Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören, yaşanan gelişmelerle ilgili olarak FOTOMAÇ'a özel açıklamalarda bulundu. Türkiye Kupası'nı geri vermenin, şike iddialarını kabul etmek anlamına gelmediğini belirten Demirören, "Futbolculara, kupayı geri vermemizin...
Fotomac.com.tr / 15 Temmuz 2011 Cuma 20:46 / Güncelleme: 16 Temmuz 2011 Cumartesi 01:51
Yıldırım Demirören yaşanan gelişmelerle ilgili olarak FOTOMAÇ'a
SABAH GAZETESİ- ''SİZE SAYGISIZLIK YAPMADIM''
http://www.sabah.com.tr/SabahSpor/Futbol/2011/07/16/size-saygisizlik-yapmadim
Şike soruşturması kapsamında Beşiktaşlı yönetici Serdal Adalı, teknik direktör Tayfur Havutçu ve protokol müdürü Ahmet Ateş'in tutuklanmasının ardından tam bir kaos içine giren siyahbeyazlı kulüpte herkesin birbirine sorduğu soru, 'Bundan sonra ne olacak?' Biz de bunu en yetkili kişiye, yani başkan Yıldırım Demirören'e sorduk. Üzerlerindeki şaibe kalkana kadar Türkiye Kupası'nı iade edeceklerini Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar'a bildirdikten sonra özel uçağına atlayarak takımın kamp yaptığı otele giden başkan Demirören, Avusturya'da SABAH'ın sorularını yanıtladı. Futbolcularına durum hakkında bilgi verdiklerini söyleyen Yıldırım Demirören şunları anlattı:
Sayın Mehmet Ali Aydınlar'la da, kamuoyuyla da takımla da paylaştım. Kupayı geri vermek şike iddialarını kabul etmek anlamına gelmiyor. Biz arkadaşlarımızın suçsuz olduğuna inanıyoruz. Ancak Beşiktaşlı olarak bu duruşu sergilememiz gerekiyordu.
Son gelişmeleri takımın en yetkili ağızdan öğrenmesini istedim. Futbolcuların kafaları yeteri kadar karışık. Moral vermek ve onları aydınlatmak için kampa geldim. Bu kupayı geri vermemizin nedeninin onların emeklerine saygısızlık olmadığını söyledim. Alın teriyle kazandıklarını da ifade ettim. Aklanıp kupayı geri alacağız. Onlar da şartları anlayışla karşıladılar ve hukuki sürecin sonuçlanmasını merakla bekliyorlar.
TEKNİK DİREKTÖR BELİRSİZ!..
Bundan sonra arkadaşlar tutuklamalar için bir üst mahkemeye itiraz edecekler. 1 haftalık bir süreç var. Bu arada biz de iddiaların içeriğini öğrenmeye ve anlamaya çalışacağız. Teknik direktör konusu bugünün konusu değil. Zamanı gelince, önümüzdeki hafta değerlendiririz. Federasyonun, UEFA ile görüşmesini ve değerlendirmesini de takip edeceğiz
MİLLİYET- ''DÜNYALARI VERSELER KABUL ETMEM''
http://spor.milliyet.com.tr/samet-aybaba-dunyalari-verseler-kabul-etmem/spor/spordetay/15.07.2011/1414864/default.htm
Beşiktaş ile ismi özdeşleşen Samet Aybaba, gündemdeki konular hakkında Radyospor'a açıklamalar yaptı. Aybaba, "Tayfur bu durumda iken Beşiktaş'ın başına dünyayı verseler geçmem" dedi.
Radyospor'da Özgür Sancar'ın konuğu olan başarılı teknik adam Aybaba; " Son günlerde yaşananlar olaylar son derece üzücü. Temennimiz bir an önce arkadaşlarımızın aklanması. Bu hukuki bir süreç, fazla yorum yapmak doğru olmaz. Biz bu camianın evlatlarıyız, Tayfur inşallah bir an önce aklanır.
TAYFUR HAVUTÇU ZOR DURUMDAYKEN DÜNYALARI VERSELER BEŞİKTAŞ'IN BAŞINA GEÇMEM
Tecrübeli teknik adam Beşiktaş'ın yeni teknik direktörü olacağı iddialarına; " Biz Beşiktaş'ın içinden çıktık. Çok büyük bir camiayız. Tayfur zor durumdayken dünyaları verseler kabul etmem. Gönlümüzdeki tek şey Tayfurun kurtulup takımın başına geçmesi. Hepimiz bu camianın evlatlarıyız. Önce kardeşlerimizin durumunu düşünüyoruz. Konuşmak bile doğru değil" dedi.
BEŞİKTAŞ'A HER TÜRLÜ DESTEĞİ VERİRİZ
Aybaba, yaşanan olaylarda çok hassas olduğunu; " Bu camiada hepimiz kardeş gibi büyüdük. Sadece Beşiktaş'a yararlı olmak için destek oluruz. Bu teknik adamlık olur, idari olur her konuda desteğimiz olur" dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder