Bir 10 gündür fenalardayız.
Türkiye'de futbol dedin mi atmosfere gam,kasvet hakim.
Yalnız Ginolalar,Savicevicler,Bergkamplar geliyor aklıma kimi zaman.
''İlk Dönem Ntv'' günleri ...
Futbol Munidaller,Avrupa'dan Futbollar...
Mesela hatırlanır mı bilmem Gremiolu 18 yaşındaki genç yetenek Ronaldinho ilk olarak Futbol Mundial'de boy göstermiştir Türk tvlerinde.
Yavaştan yavaştan başlayan Premier Lig furyası da eklenince işin içine keyfimiz katlanmıştır...
Bir yandan Football Manager ve Championship Manager serilerine kaptırıken kendimi,bir yandan da GOAL dergisiyle harmanlıyordum bu keyfi.
Hep derim eğer bir spor kanalında futbol spikerliği yapsaydım hayatımda bulunabileceğim en doğru yerde bulunmuş olurdum ve ''sevdiği işi yapanlar'' kategorisine girer ''mutlu bir adam'' olurdum.
Ama neyse...
Yaş 25'e gelince,üniversite sonrası yeni düzen arayışı da baş göstermişken ve tüm ''kirli ŞÜPHELERE'' inat, dergileri biriktirmek,dünya kupaları ve avrupa şampiyonalarının harika belgesellerini toplama isteği yanında bir de uzun vadeli hayali gerçekleştirme iradesi hissettim bünyede...
Mesela bu sene bizlere veda edecek,gönlümüzde futbolu temize çıkaran bir efsanenin formasını almalıyım...
Nostaljik arsenal formama,O'nun 11'ini de eklemeliyim.
Totti ve Del Piero gibi efsaneler de sırada olmalı mesela...
Gül gibi geçinip gitmeliyim hayattan keyif almak isteyen tarafımla.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder