18 Ocak 2011 Salı

Taraftarımıza yakışmadı


Volkan Demirel, Samsunspor maçında kendilerini protesto eden seyircilerin yanlış yaptığını söyledi.

FENERBAHÇE kalecisi Volkan Demirel umutsuzluğa kapılmaya gerek olmadığını, köstek yerine destek olunması gerektiğini belirterek taraftara ve camiaya mesaj gönderdi. Volkan, Samsunspor maçındaki protestoların Fenerbahçe taraftarına yakışmadığını belirterek, “Ben Fenerbahçe’nin hedeflere ulaştığında sevinenleri değil, o forma sahaya çıktığında tüyleri diken diken olan taraftarları isterim. Samsun maçındaki taraftarı tasvip etmiyorum” dedi.
Tek düşüncelerinin Antalyaspor maçını kazanmak olduğunu da dile getiren Volkan, şöyle devam etti:
“Şu anda eylem gerekiyor, bu eyleme de Antalyaspor maçıyla başlayacağız. Bazı maçlarda gerçekten adımıza yakışır performans sergileyemedik.”


Hürriyet gazetesinin 17 ocak 2011 tarihli haberi bu şekildeydi. Ntvspor internet sitesinde de yer aldı bu haber.
Volkan Demirel, hayatındaki pek çok şeyi kendisine kazandıran kulübüne, vefakar insanların mesleklerine,çalıştıkları kuruma sonsuz bağlılıkla bağlanmış olmaları gibi bağlanmış biri. Bu gaet normal. Bazı memurlar amirlerine,çalıştıkları devlet kurumuna, bazı işçiler iş verenlerine, bazı iş sahipleri sahip oldukları imkanlara tutkuyla bağlı değil midir? Üstelik Volkan futbolda ''iyi ama unutulacak'' kaleci olmak istemiyor bu de besbelli. O, örnekleri her taraftar için bir kaç tane olan, sözü dinlenen,unutulmayan,saygı ve sevgi gören bir isim olmak peşinde. Bunun için ya sert ya fanatik,sivri,konuşkan olmalı Volkan, çünkü efendiliğiyle,centilmenliği ile örnek, fedakarlıklarıyla tarih malolmuş figür olma şansını tepeli bir hayli zaman oldu. 
İşte Volkan analizi bu kadar yalın ve net önümüzde duruyor.Biraz futbolun geçmişini bilen,Türk futbolcu figürlerinin analizini yapabilen herkes bu tabloyu çizebilir zaten. Üstelik bunlar gerçekten normal şeyler.
Ancak Volkan Demirel'in son beyanatı nerden bakılsa hatalı hamle , neresinden ele alınsa haksızlık,vefasızlık.
Neden mi? Fenerbahçe kulübü taraftarları son 2-3 sezonda başka kulüp taraftarları tarafından bile şaşkınlıkla gözlemlenen bir şekilde takımını, en başarısız gününde ve basın tarafından kriz borazanlığı yapılan dönemlerde bile havaalanlarından dönüşlerde, antrenman tesislerinde başta olmak üzere   desteklemiş ve sahip çıkmıştır. Samsunsporla Antalya'da oynan hazırlık maçı ve öncesindeki kupadan eleniş,İstanbul'daki kemik,maça gelen,forma alan taraftardan farklı bir profil taşıyan taraftarlarca bardağın taştığı an olarak görülmüş ve başta Aykut olmak üzere sorumlu görülenler protesto edilmiş.Bu farklı profildeki taraftar grubu İstanbul dısında yaşayan ve çok daha büyük bir kitleyi oluşturan Fenerbahçe taraftarlarının ortak duygusunu yansıtması açısından dikkate alınmalıdır. Her şeye inat, bizi isyankar,şımarık diye tanımlayanlara inat takımı destekleyelim diye düşünen İstanbul ahalisinden farklı olarak, Guiza,Santos,Cristian, Lugano,artık Gs.li de olsa Kazım gibi isimlerin kimisinin vurdumduymazlığına, kimisinin takıma zarar veren davranışlarına,kimisinin futbol adına olumlu hiçbir şey yapmayışına karşı, yönetimin Fenerbahçelilik duygusunu beslemeyen bir şekilde flaş transfer yapmamamasına,takımı şampiyon yapamayan teknik direktörlere vakit verilmesine bir isyandı bu. Her kulübün kendi yapısı vardır,kendi kimliği,kendi alışkanlıkları,kendi doğası... Fenerbahçe doğasına aykırı işlere isyandır.

Kısaca bu isyan en başta Fenerbahçe yönetimi tarafından iyi değerlendirilmelidir. Şükrü Saraçoğlu stadında yapılabilecek herhangi bir protestodan daha mühim görülmelidir bu isyan. Bu değerlendirmeyi yaparken Fenerbahçe'yi olagelmiş şeklinden bir nebze uzaklaştırabilmişiz diye sevinecekleri noktalar da var elbette, tutku ve arzuyu öldürüyor,daha soğuk-profesyonel bir kulüp haline mi getiriyoruz sorusu da...

Bir de başa dönersek, Volkan olmak istediği figür için daha çok düşünen birisi olması gerektiğini anlamalı çok konuşan biri değil...

Hiç yorum yok: