16 Şubat 2011 Çarşamba

Fenomen ve İshal Ağızlar



''El Fenomeno'' futbolu bıraktı...
2 gün önce...
Göz yaşlarına hakim olamadığı bir basın toplantısında duyurdu...
'' Beynim ve kalbim futbol dolu ama...''
''..ama vücudum beni terketti.''dedi.
'' Şu an ki sakatlığım için yine savaşabilirdim ama kullanacağım ilaçlar doping olarak kabul edilebilir''dedi...
Evet canına yandığımız  ''profesyonel'' futbol da onu terk etmişti,ya da ıskartaya çıkarıyordu.
Göz yaşları aktı...
Hıçkırarak devam etti...
''Daha önceki sakatlıklarımdan sonra troidim olduğunu öğrendim,kullandığım ilaçlar ve tedavi süreci sonrası aldığım kiloları veremedim. Kilolarımla dalga geçenler bunu öğrendiklerinde ne yapacaklar merak ediyorum''dedi.

Evet 35 yaşına gelmiş, bugüne kadar kazandığı paralarla en zengin futbolculardan biri olan bir adam. Sırf futbolu bir kez daha binlerce insan önünde,profesyonel formayla oynayamayacağı için ağlıyordu...
Şimdi bir soru, karşımızdaki adam ruhsuz,umursamaz bir futbolcu mu? Cevap örnek olayda mevcut.

Ve evet, kiloları belirgin hale gelmiş ''umursamaz star futbolcu'' troidmiş. Biz zaten en ağır sakatlıkları yaşayan bedeninin pek çok ilaç,iğne ve besin maddesiyle dolmak zorunda kaldığını biliyorduk da, bu sağlık sorununu sona saklamştı EL FENOMENO.
Tokat gibi...
Algılarımıza...
Var sayımlarımıza...
Bilmeden konuşanımıza...
Futbolcuyu köle sananımıza, robot sananımıza...

Ayrılışı bir büyük belki en büyüklerden biri olan futbolcunun insanlığını resmetti... İşini,bizim çok şeyler umarak izlediğimiz maçlarda kendi yaptıklarını nasıl da ruhuyla, kalbiyle ve çocuk saflığıyla yaptığınu gösterdi.
O sanılanın aksine parasını yiyip,sahada tiyatro oyunu sahneleyen bir aktör değildi... Değilmiş.
O yediği yemekler,alem düşkünlüğü ve umursamazlığı yüzünden değil bizler gibi bir insan olduğundan sahip olduğu troid rahatsızlığı ve biz onu daha fazla izleyelim diye,ayağa kalkabilmek için, bizlerin tabiriyle ''kilolu bir palyaço''ya dönüşüvermişti.

Ne tokat ama!

Hiç yorum yok: