30 Ekim 2008 Perşembe

OKUDUM

Masumiyet Müzesi bir aşk romanı. Tıpkı Kar’ın siyasete, Benim Adım Kırmızı’nın resme odaklandığı gibi, bu roman da aşka odaklanıyor. Ama Pamuk’un bütün romanları gibi, insan hayatının her alanına, günlük hayatın inceliklerine ve resim, arkadaşlık, yalnızlık, mutluluk, gazeteler ve televizyon, aile gibi Pamuk’un sevdiği pek çok konuya da değiniyor.• Masumiyet Müzesi yalnızca bir roman değil. Pamuk’un yıllardır kurmaya çalıştığı bir müzenin de adı.• Masumiyet Müzesi, her şeyiyle, kendi içinde tutarlı bir Pamuk romanı. Ama aynı zamanda Pamuk’un Çukurcuma’da kurmakta olduğu, henüz açılmamış müzenin de adı. Bu müzede, roman kahramanı Kemal’in sevgilisi Füsun’un dokunduğu eşyalarla hikâyede sözü edilen pek çok nesne yer alacak. Pamuk bu eşyaları toplamaya, on yıl önce olayların bir kısmının geçtiği müze evi satın aldığı zaman başlamıştı. Pamuk, koleksiyonunu Türkiye yılı vesilesiyle Frankfurt’taki ünlü Schirn Galerisi’nde sergilemek için yaptığı anlaşmadan, sergi henüz hazır olmadığı için vazgeçti.


Orhan Pamuk'un, "en renkli ve en iyimser romanım", dediği Benim Adım Kırmızı, 1591 yılında İstanbul'da birbirleriyle sürekli çatışan güzel Şeküre, dört yıldır savaştan dönmeyen kocasının yerine kendine yeni bir koca, sevgili aramaya başlayınca, o sırada babasının tek tek eve çağırdığı saray nakkaşlarını sakladığı yerden seyreder.Eve gelen usta nakkaşlar, babasının denetimi altında Osmanlı Padişahı'nın gizlice yaptırdığı bir kitap için Frenk etkisi taşıyan tehlikeli resimler yapmaktadırlar. Aralarından biri öldürülünce, Şeküre'ye aşık, teyzesinin oğlu Kara devreye girer. İstanbul'da bir vaizin etrafında toplanmış, tekkelere karşı bir çevrenin baskıları, pahalılık ve korku hüküm sürerken, geceleri bir kahvede toplanan nakkaşlar ve hattatlar sivri dilli bir meddahın anlattığı hikayelerle eğlenirler. Herkesin kendi sesiyle konuştuğu, ölülerin, eşyaların dillendiği, ölüm, sanat, aşk, evlilik ve mutluluk üzerine bu kitap, aynı zamanda eski resim sanatının unutulmuş güzelliklerine bir ağıt...


Hiç yorum yok: